#美联储降息预期 sektörü şok etti! İngiltere Ticaret Departmanı yetkilileri, ABD ve AB ile birlikte "çelik ittifakı" kurmak için aktif olarak koordinasyon sağladıklarını açıkladı. Bu stratejik hamle, aslında 1950'lerdeki gümrük anlaşmasının modelini yeniden oluşturmayı amaçlıyor, ticaret engelleri inşa ederek "haksız sübvansiyon" aldığı düşünülen çelik ürünlerini engellemeyi hedefliyor.
İngiltere'nin bu hamlesi aslında zorunlu bir eylem. Sanayi Devrimi'nin doğum yeri olarak, İngiltere'nin çelik endüstrisi bir varoluş krizi ile karşı karşıya - ülkedeki son yerel ham çelik üreten fabrika kapanmak üzere, dış yatırımcıların sağladığı 12 milyar sterlinlik yardıma rağmen durumu düzeltemiyor. Durum kötüleşmeye devam ederse, İngiltere G7 ülkeleri arasında kendi ham çelik üretemeyen tek ülke olacak. Sektör uzmanları net bir şekilde uyarıyor: Eğer koruma önlemleri alınmazsa, bu sektör için "en ciddi varoluş krizi" olacak.
Küresel durum daha da zorlaşıyor, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 2025-2027 yılları arasında küresel çelik üretim kapasitesinin 165 milyon ton artacağını tahmin ediyor, Çin yeni kapasitenin ana kısmını oluşturuyor, 2024'te ihracat miktarı 11.8 milyon tona yükseldi ve ilgili damping soruşturması sayısı 5 kat arttı. Bu da neden ABD ve AB'nin harekete geçtiğini açıklıyor, ABD %50 gümrük vergisi uyguladı, Avrupa Birliği sadece takip etmeyi planlamakla kalmıyor, aynı zamanda ek bir engel olarak çevre standartlarını artırmayı da hazırlıyor.
Ancak, şu anda bu ittifak hâlâ tasarım aşamasında, İngiliz tarafı hâlâ üçlü bir ittifak kurup kurmayacağına veya önce ikili iş ortakları arayıp aramayacağına dair değerlendirmeler yapıyor. Ancak analistler, bunun esasen bir ticaret korumacılığı hamlesi olduğunu genellikle düşünüyor. Oluşan bu "kulübün" küresel aşırı üretim kapasitesini etkili bir şekilde sınırlayıp sınırlayamayacağı hâlâ belirsiz bir soru.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
13 Likes
Reward
13
4
Repost
Share
Comment
0/400
FOMOrektGuy
· 12h ago
Birlik bile bizim üretim kapasitemizi durduramaz, bu dalgada ben olumlu bakıyorum.
#美联储降息预期 sektörü şok etti! İngiltere Ticaret Departmanı yetkilileri, ABD ve AB ile birlikte "çelik ittifakı" kurmak için aktif olarak koordinasyon sağladıklarını açıkladı. Bu stratejik hamle, aslında 1950'lerdeki gümrük anlaşmasının modelini yeniden oluşturmayı amaçlıyor, ticaret engelleri inşa ederek "haksız sübvansiyon" aldığı düşünülen çelik ürünlerini engellemeyi hedefliyor.
İngiltere'nin bu hamlesi aslında zorunlu bir eylem. Sanayi Devrimi'nin doğum yeri olarak, İngiltere'nin çelik endüstrisi bir varoluş krizi ile karşı karşıya - ülkedeki son yerel ham çelik üreten fabrika kapanmak üzere, dış yatırımcıların sağladığı 12 milyar sterlinlik yardıma rağmen durumu düzeltemiyor. Durum kötüleşmeye devam ederse, İngiltere G7 ülkeleri arasında kendi ham çelik üretemeyen tek ülke olacak. Sektör uzmanları net bir şekilde uyarıyor: Eğer koruma önlemleri alınmazsa, bu sektör için "en ciddi varoluş krizi" olacak.
Küresel durum daha da zorlaşıyor, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 2025-2027 yılları arasında küresel çelik üretim kapasitesinin 165 milyon ton artacağını tahmin ediyor, Çin yeni kapasitenin ana kısmını oluşturuyor, 2024'te ihracat miktarı 11.8 milyon tona yükseldi ve ilgili damping soruşturması sayısı 5 kat arttı. Bu da neden ABD ve AB'nin harekete geçtiğini açıklıyor, ABD %50 gümrük vergisi uyguladı, Avrupa Birliği sadece takip etmeyi planlamakla kalmıyor, aynı zamanda ek bir engel olarak çevre standartlarını artırmayı da hazırlıyor.
Ancak, şu anda bu ittifak hâlâ tasarım aşamasında, İngiliz tarafı hâlâ üçlü bir ittifak kurup kurmayacağına veya önce ikili iş ortakları arayıp aramayacağına dair değerlendirmeler yapıyor. Ancak analistler, bunun esasen bir ticaret korumacılığı hamlesi olduğunu genellikle düşünüyor. Oluşan bu "kulübün" küresel aşırı üretim kapasitesini etkili bir şekilde sınırlayıp sınırlayamayacağı hâlâ belirsiz bir soru.