Çin ve ABD'nin Kuala Lumpur'daki müzakereleri temel bir Konsensüs'e vardı, ABD tarafı Çin'e yönelik %100 gümrük vergisi eklemeyi artık düşünmeyeceğini açıkladı.
Son haberler doğrultusunda, ABD Hazine Bakanı Besent, 26 Ekim'de Kuala Lumpur'da sona eren ABD-Çin ticaret görüşmelerinin ardından, ABD'nin Çin'e %100 ek gümrük vergisi getirmeyi "artık düşünmediğini" belirtti ve iki tarafın "çok somut bir çerçeve anlaşması" sağladığını ifade etti. Malezya'nın Kuala Lumpur şehrinde düzenlenen bu görüşme, bu yılın Mayıs ayından bu yana ABD-Çin ticaret ekiplerinin beşinci yüz yüze toplantısıdır. 📈 Görüşmelerin Arka Planı ve Temel Konuları Bu Kuala Lumpur görüşmeleri, ABD-Çin ticaret ilişkilerinin son zamanlarda dalgalanma yaşadığı bir ortamda gerçekleştirildi. Daha önce ABD, 1 Kasım'dan itibaren Çin ürünlerine %100 ek gümrük vergisi getireceğini tehdit etmişti; bunu gerekçe olarak da Çin'in kritik nadir toprak elementleri üzerine uyguladığı ihracat kısıtlamalarını göstermişti. Görüşmeler, ABD'nin Çin'e yönelik deniz lojistiği ve gemi inşaatı üzerindeki 301 tedbirleri, karşılıklı gümrük vergilerinin daha fazla uzatılması, fentanil ile ilgili konular (gümrük vergileri ve uyuşturucu ile mücadele işbirliği dahil), ticaretin daha da genişletilmesi ve her iki tarafın ihracat kontrolü gibi birçok karmaşık ve kritik konuyu kapsamaktadır. Çin Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret Müzakere Temsilcisi ve Bakan Yardımcısı Li Chenggang, bu görüşmenin özetini verirken, toplantının özelliklerinin "ABD'nin tutumunun sert olduğu, Çin tarafının çıkarlarını koruma konusundaki kararlılığının ise güçlü olduğu" şeklinde olduğunu vurguladı. 🤝 Sonuçların Yorumlanması ve Gelecek Adımlar Bakan Besent, bu görüşmeyi "yapıcı, derin etkileri olan ve kapsamlı" olarak tanımladı ve "çok iyi" geçen görüşmelerin ardından gümrük vergisi artış planının "artık düşünülmediğini" belirtti. İki taraf, her birinin kaygılarını ele almak için bir "ilk konsensüs" veya "temel konsensüs" sağladıklarını duyurdu. Bu, 10 Kasım'da sona ermesi planlanan "karşılıklı gümrük vergisi" askı süresinin uzatılma olasılığının bulunduğu anlamına geliyor, böylece bekleyen bir gümrük çatışmasının önüne geçilmiş oluyor. Gelecek adımda, iki taraf, belirli detayları netleştirmeye ve konsensüsü somut sonuçlara dönüştürmek için her birinin kendi iç onay süreçlerini tamamlamaya karar verdi. 🌍 İkili İlişkiler ve Küresel Ekonomi Üzerindeki Anlamı Bu gelişme, ABD-Çin ticaret ilişkilerini istikrara kavuşturma adına önemli bir adım atılmasını sağladı. İki taraf, iki ülkenin liderlerinin stratejik yönlendirmesi altında, ABD-Çin ticaret müzakere mekanizmasını tam olarak kullanmaya devam etme ve ticaret alanındaki her iki tarafın kaygılarını yakın bir şekilde iletme konusunda mutabık kaldı; bu, ABD-Çin ticaret ilişkilerinin sağlıklı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. Küresel en büyük iki ekonomi olarak, ABD-Çin arasındaki ticaret gerginliklerinin azalması, küresel piyasa beklentilerini istikrara kavuşturmaya yardımcı olmakta ve küresel ekonomik toparlanma ile gelişim için olumlu bir anlam taşımaktadır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Çin ve ABD'nin Kuala Lumpur'daki müzakereleri temel bir Konsensüs'e vardı, ABD tarafı Çin'e yönelik %100 gümrük vergisi eklemeyi artık düşünmeyeceğini açıkladı.
Son haberler doğrultusunda, ABD Hazine Bakanı Besent, 26 Ekim'de Kuala Lumpur'da sona eren ABD-Çin ticaret görüşmelerinin ardından, ABD'nin Çin'e %100 ek gümrük vergisi getirmeyi "artık düşünmediğini" belirtti ve iki tarafın "çok somut bir çerçeve anlaşması" sağladığını ifade etti. Malezya'nın Kuala Lumpur şehrinde düzenlenen bu görüşme, bu yılın Mayıs ayından bu yana ABD-Çin ticaret ekiplerinin beşinci yüz yüze toplantısıdır. 📈 Görüşmelerin Arka Planı ve Temel Konuları Bu Kuala Lumpur görüşmeleri, ABD-Çin ticaret ilişkilerinin son zamanlarda dalgalanma yaşadığı bir ortamda gerçekleştirildi. Daha önce ABD, 1 Kasım'dan itibaren Çin ürünlerine %100 ek gümrük vergisi getireceğini tehdit etmişti; bunu gerekçe olarak da Çin'in kritik nadir toprak elementleri üzerine uyguladığı ihracat kısıtlamalarını göstermişti. Görüşmeler, ABD'nin Çin'e yönelik deniz lojistiği ve gemi inşaatı üzerindeki 301 tedbirleri, karşılıklı gümrük vergilerinin daha fazla uzatılması, fentanil ile ilgili konular (gümrük vergileri ve uyuşturucu ile mücadele işbirliği dahil), ticaretin daha da genişletilmesi ve her iki tarafın ihracat kontrolü gibi birçok karmaşık ve kritik konuyu kapsamaktadır. Çin Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret Müzakere Temsilcisi ve Bakan Yardımcısı Li Chenggang, bu görüşmenin özetini verirken, toplantının özelliklerinin "ABD'nin tutumunun sert olduğu, Çin tarafının çıkarlarını koruma konusundaki kararlılığının ise güçlü olduğu" şeklinde olduğunu vurguladı. 🤝 Sonuçların Yorumlanması ve Gelecek Adımlar Bakan Besent, bu görüşmeyi "yapıcı, derin etkileri olan ve kapsamlı" olarak tanımladı ve "çok iyi" geçen görüşmelerin ardından gümrük vergisi artış planının "artık düşünülmediğini" belirtti. İki taraf, her birinin kaygılarını ele almak için bir "ilk konsensüs" veya "temel konsensüs" sağladıklarını duyurdu. Bu, 10 Kasım'da sona ermesi planlanan "karşılıklı gümrük vergisi" askı süresinin uzatılma olasılığının bulunduğu anlamına geliyor, böylece bekleyen bir gümrük çatışmasının önüne geçilmiş oluyor. Gelecek adımda, iki taraf, belirli detayları netleştirmeye ve konsensüsü somut sonuçlara dönüştürmek için her birinin kendi iç onay süreçlerini tamamlamaya karar verdi. 🌍 İkili İlişkiler ve Küresel Ekonomi Üzerindeki Anlamı Bu gelişme, ABD-Çin ticaret ilişkilerini istikrara kavuşturma adına önemli bir adım atılmasını sağladı. İki taraf, iki ülkenin liderlerinin stratejik yönlendirmesi altında, ABD-Çin ticaret müzakere mekanizmasını tam olarak kullanmaya devam etme ve ticaret alanındaki her iki tarafın kaygılarını yakın bir şekilde iletme konusunda mutabık kaldı; bu, ABD-Çin ticaret ilişkilerinin sağlıklı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. Küresel en büyük iki ekonomi olarak, ABD-Çin arasındaki ticaret gerginliklerinin azalması, küresel piyasa beklentilerini istikrara kavuşturmaya yardımcı olmakta ve küresel ekonomik toparlanma ile gelişim için olumlu bir anlam taşımaktadır.