Pazar hâlâ konuşuyor

Bir arkadaşımın Bitcoin-BTC forumlarında neler olup bittiğini konuştuğunu dinlerdim: silinen gönderiler ve mesajlar, kullanıcıların sistematik olarak engellenmesi, hakaretler, vb. Onun iddialarından bu alanların bir tür tarikatın yan kuruluşları haline geldiğini çıkarıyordum. Bana söylediklerine %100 inanmakta zorlanıyordum, ta ki bir Facebook grubunda bir görüş bırakmaya karar verene kadar: yaptığım tek şey, kimseye saygısızlık etmeden, Bitcoin Cash (BCH)'in Bitcoin-BTC'den neden daha iyi olduğunu düşündüğümü belirtmekti.

Bana neyle karşılaşacağım hakkında daha önce uyarıda bulunmuşlardı ve doğrusu haklıydılar. Bir dizi yanıt aldım, hemen hemen hepsi alay ve hakaret içeriyordu. Ama hepsi değil. Bana sunulan tek dikkat çekici argüman şuydu: “piyasa zaten konuştu”. Böylece, bitcoin-BTC ile bitcoin-BCH arasındaki büyük fiyat farkı nedeniyle, insanların serbest bir piyasada hangisinin daha iyi olduğunu zaten belirlemiş olduklarını ima ediyorlardı.

Kripto para dünyasında zorlamaların olmadığı ve herkesin özgürce seçim yapabileceği doğrudur. Bununla birlikte, BTC'nin körü körüne hayranlarının ısrarla göz ardı etmeye çalıştığı bir şeyi netleştirmenin değerli olduğunu düşünüyorum. İnsanların büyük çoğunluğu hala kripto paraların ne olduğunu, nasıl çalıştığını, nasıl ihraç edildiğini, alternatiflere göre ne gibi avantajlar sunduğunu anlamaya çalışıyor. Kripto paralar kısa bir süre önce oluşturuldu ve her devrim niteliğindeki yenilik gibi, şüphecilik ve çok, çok fazla soru yaratıyor.

Ama şüphe etmeye ve sabırla araştırmaya izin verenler, uzun vadede genellikle en başından itibaren konuya derinlemesine dalanlar gibi ödülleri toplayanlardır. Bu öncüler, “uzmanların” Bitcoin'in kısa sürede yok olacağını öngördüğü sırada, saf ya da deli olarak yaftalandılar, hatta suçlu olarak damgalandılar.

Başlangıçta kripto paranın geçici değerinin düşüklüğü veya fiyatındaki büyük düşüşlere atıfta bulunarak bitcoinerlere alay edenler, bugün BTC'deki olumsuz değişimi eleştirenlere alay ediyorlar ve bunu, fiat paranın ve merkez bankalarının destekçileri tarafından daha önce kullanılan aynı argümanları kullanarak yapıyorlar.

Biz BTC'yi her açıdan gelen saldırılara karşı savunuyorduk. Bunu yapıyorduk çünkü onun avantajlarını anlıyorduk ve bu paranın fiat para ile rekabet etme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorduk, bugün BTC destekçilerinin önerdiği gibi onu desteklemek için değil. Bizim için, p2p elektronik nakit para biçiminin varlığı, devlet gücünün genişlemesine sınırlama getirmek için zorunludur. Bu yüzden, başından beri savaştık.

Ancak, bir soruyu yinelemek gereklidir: Eğer Satoshi Nakamoto'nun önerisi, bugün BTC'nin destekçileri tarafından önerilen şey olsaydı, BTC bir proje olarak yükselir miydi? Yani, insanları onu bir değer saklama aracı olarak kullanmaya zorlamak veya yalnızca binlerce veya milyonlarca dolarlık işlemler yapmak için yüksek ücretlere sahip bir kripto para mı oluşturulmuş olsaydı; yoksa bankacılıkla aynı veya daha yavaş işlemler yapmak için bir alternatif olarak mı sunulmuş olsaydı; ya da daha düşük bir maliyetle bitcoin göndermek için aracılara başvurmak zorunda mı kalınmış olsaydı; ya da tanıtıcıları, neredeyse tüm işlemlerimiz için fiat parayı kullanmaya devam etmemizi mi istemiş olsaydı… Ne olurdu?

Günümüzdeki BTC dünyasına girdiğinizde, birçok üyesinin kripto ekosistemine geç geldiği ve BTC'ye ne yaptıklarını pek bilmeden, temel ekonomi bilgileri olmadan yatırım yaptıkları hissine kapılıyorsunuz. Ve BTC'nin fiyat artışı, bu tür yatırımcılar arasında düşünmeyi teşvik etmediğinden, kararlarını sorgulamaya zorlayacak her şeye karşı savunmacı bir şekilde tepki veriyorlar, örneğin Satoshi Nakamoto'nun projesini hala canlı tutan BCH gibi.

Pazarın “konuştuğunu” iddia etmek saçmalıktır. Pazar her zaman konuşuyor; pazar için hiçbir şey kesin değildir. Artık geri dönüş olmadığını, hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünenler ya ekonominin nasıl çalıştığını anlamıyor ya da yatırımlarını savunmak için kötü bir (savunma) yapmaya çalışıyor.

Bu nokta, Whatsapp ile diğer mesajlaşma uygulamaları arasındaki rekabetle örneklendirilebilir. Yıllar önce, yalnızca Whatsapp üzerinden metin mesajları gönderilebiliyorken, diğer uygulamalar sesli mesajlar ve hatta görüntülü aramalar sunuyordu. Ancak, dedikleri gibi, ilk vuran iki kez vurur. Pazar, daha önce bahsettiğim gibi sürekli konuşuyor, eğer Whatsapp ilerlemeseydi, muhtemelen cezalandırılabilirdi ve bu yüzden şirket hizmetini geliştirdi. Aslında, yakın zamanda, Whatsapp'ın sunduğu gizlilikle ilgili şüpheler, sektördeki diğer şirketler tarafından değerlendirildi ve beklenmedik bir görünürlük ile çok kısa bir süre içinde kullanıcı sayısında şaşırtıcı bir artış sağlandı.

Ve tüketicinin cezalandırılması gelecekte daha da sertleşebilir, çünkü piyasa henüz konuşmayı bitirmedi ve asla bitirmeyecek. Whatsapp bu duruma el attı, önce hizmetini geliştirdi ve ardından gizlilikle ilgili sorunu açıklığa kavuşturmak için açıklamalar yaptı. BTC geliştiricileri ise tam tersini yapıyor: aynı yolda gururla devam ediyorlar ve bunun daha yeni başladığını, ücretlerin artmaya devam edeceğini ve bunu kutlamamız gerektiğini bize garanti ediyorlar.

Bu arada, piyasa konuşmaya devam ediyor, istemeseler de.